Sağlık

Uşak Göz'den Erol Uysal, göz taramasına dikkat çekti

Uşak Göz Merkezi’nden Opr. Dr. Erol Uysal, dünya görme günü nedeniyle yaptığı açıklamada, göz taramasının önemine dikkat çekerek, “Görmenin normal gelişimini engelleyecek risk etmenlerini saptamak ve yetersiz görmesi olan bebek ve çocukları erken dönemde tanımak için tarama yapılıyor” dedi.

Abone Ol

Uşak Göz Merkezi’nden Opr. Dr. Erol Uysal, görme bozukluğuna karşı çözüm ve farkındalık için Dünya Görme Günü’nün ilan edildiğini ifade etti. Her yıl ekim ayının 8, 9 ve 10’unda görmeyle ilgili etkinliklerin Türkiye ve dünya genelinde yapıldığını belirten Uysal, “Dünya Sağlık Örgütüne göre küresel olarak, 1 milyar insanın önlenebilecek veya henüz çözülmemiş bir görme bozukluğu vardır. Bu 1 milyar insan, kırma kusuru (123,7 milyon), katarakt (65,2 milyon), glokom (6,9 milyon), korneal opasiteler (4,2 milyon), diyabetik retinopati (3 milyon) ve trahom (2 milyon) ve yanı sıra yaşlılığın neden olduğu yakın görme bozukluğu (826 milyon) nedeniyle orta veya şiddetli uzak görme bozukluğu veya körlüğü olanları içermektedir. Nüfus artışı ve yaşlanmanın daha fazla insanın görme bozukluğu olma riskini artırması beklenmektedir. Engelli nüfusa ilişkin veri ihtiyacını gidermek için Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca oluşturulan Ulusal Engelli Veri Sisteminde kayıtlı ve hayatta olan engelli sayısı; 1.422.159’u erkek, 1.107.542’si kadın olmak üzere 2.529.701’dir. Ağır engeli olan kişi sayısı 778.528’dir. Bunların %11,1 ini görme engelliler oluşturmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2008 yılından itibaren bireylerin genel sağlık durumunun ortaya çıkarılması ve kalkınma göstergeleri içerisinde önemli bir paya sahip olan sağlık göstergesine yönelik bilgilerin elde edilmesi amacıyla gerçekleştirilen Sağlık Araştırması kapsamında ise 2016 yılında 15 yaş üzeri nüfusta görme sorunu olan birey oranı %6,9’dur” dedi.

“Yaşam boyu göz rahatsızlıkları ve görme bozukluğu ile ilişkili tüm ihtiyaçları karşılamak için sağlığın teşviki, önlenmesi, tedavisi ve rehabilitasyonu için etkili müdahaleler mevcuttur. Bazıları, uygulanması en uygun ve uygun maliyetli olanlardır. Çocuklarda sık görülen görme kusurlarına yönelik tarama çalışmaları da bu programlar içindedir. Ülkemizde çocukluk çağında göz ve görme taraması programları yürütülmektedir” diyen Uysal, neden tarama yapıldığına dair soruya yanıt verdi.

Uysal, “Görmenin normal gelişimini engelleyecek risk etmenlerini saptamak ve yetersiz görmesi olan bebek ve çocukları erken dönemde tanımak için tarama yapılıyor. Çocuklarda yapılacak görme taramaları ile tanınabilen hastalıkların başında; şaşılık, kırma kusurları, katarakt ya da göz tembelliği gelmektedir. Gözlerde veya görme yollarında bilinen bir sorun olmamasına rağmen, görme keskinliğindeki azalmadır. Göz tembelliği, her iki gözde de görülebilir ve görme azlığının önlenebilir bir nedenidir. Görme gelişimi için önemli olan 0-7 yaştır, göz tembelliği bu dönemde gelişebilir. Göz tembelliği, tanı konduğunda tedavisi mümkün bir görme problemidir. Bu nedenle okul öncesi yaşta görme tarama programları çok önemlidir. Görmenin normal gelişimini engelleyecek risk etmenlerini saptamak ve yetersiz görmesi olan olguları erken dönemde tanımak, tedavi etmek için 36-48 aylık çocuklara ve okul çağı çocuklara (ilkokul 1. sınıflara) Görme Taraması Programı başlatılmıştır. Görme taraması için aile hekimine başvurulmalıdır”.

Taramanın bebeklerin yaşama bağlanması için önemli olduğuna vurgu yapan Uysal, “Ülkemizde hali hazırda aile hekimlerince Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak görme taraması yapılmaktadır. Aile hekimlerinin gerekli gördüğü durumlarda bebek ve çocuklar göz hastalıkları uzmanlarına sevk edilmektedir. 0-3 aylık bebeklere göz muayenesi ve Kırmızı Refle Testi, 36-48 aylık bebeklere ise göz muayenesi, Kırmızı Refle Testi ve Lea Sembol Testi ile tarama yapılmaktadır. Bebek ya da çocuklara zarar ya da acı veren uygulamalar değildir. Bu çocuklar, mutlaka göz hastalıkları uzmanının olduğu bir üst merkeze sevk edilip ileri testler uygulanmaktadır. Eğer görme ile ilgili bir hastalık tanısı alırlarsa, o zaman hastalığın türüne ve nedenine göre tedavi seçenekleri mümkündür”.