Bayındır Sağlık Grubundan yapılan açıklamaya göre, zona, suçiçeği sonrası sinirlerde sessiz kalan "varicella-zoster" virüsünün yıllar sonra tekrar aktif hale gelmesiyle ortaya çıkıyor.
Hem deriyi hem de sinirleri tutan viral bir enfeksiyon olan zona, ileri yaştaki ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde yaygın olmakla her yaşta görülebiliyor. Hastalığın şiddeti ve süresi bağışıklık durumuna ve yaşa göre değişebiliyor. Aşı ise zonadan korunmada etkili bir yöntem olarak gösteriliyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Bayındır Söğütözü ve Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar, zonada en yaygın görülen komplikasyonun uzun süreli sinir ağrısı olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Zona aşısı, hem hastalığın hem de ciddi komplikasyonların önlenmesinde etkilidir. Zona aşısı, 50 yaş ve üzerindeki yetişkinlere ve bağışıklık sistemi zayıflamış 18 yaş ve üzeri bireylere önerilmektedir. Bağışıklık sistemi zayıf kişilerde hastalığın daha ciddi seyretme riski bulunduğundan aşı büyük önem taşır. Zona aşısı, iki dozluk bir seri olarak uygulanır. İkinci doz, ilk dozdan 2 ila 6 ay sonra yapılmalıdır. Bağışıklık sistemi zayıf ya da yakın zamanda zayıflaması beklenen kişilerde ikinci dozun 1 ila 2 ay sonra yapılması önerilir. "
Öte yandan Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Tuba Oskay da zonanın ortaya çıkmasında en önemli faktörün yaşlanma olduğunu belirtti.
Oskay, "Bağışıklık sistemini zayıflatan HIV enfeksiyonu, kanser, radyoterapi, kemoterapi ve organ nakli sonrası bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanımı gibi durumlar zona riskini artırabilir. Ayrıca, psikolojik travma, yoğun stres, düzensiz beslenme, sigara ve alkol tüketimi, yetersiz uyku gibi faktörler de hastalığı tetikleyebilir." değerlendirmesini yaptı.