Kuraklıkta mağdur illerin başında Ege Bölgesi kentlerinden Manisa ve İzmir geliyor. Kuraklık, İzmir ve Manisa’yı karşı karşıya getirmiş durumda. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Manisa’daki kapattığı su kuyularının yerine 5 kat daha büyük kuyular açması, bölgedeki çiftçilerin tepkisini topladı. Üreticiler, bu duruma itiraz ederken, İzmir halkının uzun vadede susuzluk sorunuyla karşı karşıya olduğu gerçeği de ortaya çıktı. Çevreye verilen zararlar, bilimsellik adı altında yapılan barajlar ve açılan madenlerin ceremesini bugün bütün Ege Bölgesi çekiyor.
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, SU SORUNU İÇİN MANİSA’DA KUYU AÇIYOR
Tunç Soyer döneminde, Uşak ve Kütahya’daki Murat Dağı’nın suyunu İzmir’e taşımayı düşünen İzmir Büyükşehir Belediyesi, sorunu çözmek için şimdi de Manisa’daki kuyularını 5 kat büyüttü. İzmir Büyükşehir Belediyesinin, Manisa'da 11 yeni su kuyusu açarak 32 milyon metreküp ilave yer altı suyu çekme planının, bölgede kuraklığa ve üretimde sıkıntılara neden olacağı öne sürüldü. Türkiye'nin önemli tarım merkezlerinden Manisa'nın verimli ovalarında başta üzüm olmak üzere kiraz, şeftali gibi meyve çeşitleri ile domates, biber, salatalık ve pamuk yetiştiriliyor.
DEMİRKÖPRÜ BARAJI BÖLGE İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Yaklaşık 1 milyon dekar alanda tarımın yapıldığı kentte, Demirköprü Barajının yanı sıra yer altı suları, bölge çiftçisi için hayati önem taşıyor. Manisa Su Platformu Sözcüsü Muzaffer Yurttaş, kuraklık ve su kirliliği sorununa karşı kurdukları platformda uzman akademisyenlerle, yer altı ve yer üstü sularının kapasitelerini incelediklerini belirtti. İZSU'nun 1980'de Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünden aldığı ruhsatla Sarıkız ve Göksu bölgelerinden yıllık 45 milyon metreküp su tahsis izni aldığını hatırlatan Yurttaş, zamanla yer altı sularının derine inmesiyle bu kuyuların işlevini yitirip verimsiz hale geldiğini anlattı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresinin (İZSU) ruhsat yenilemeleriyle yıllık 32 milyon metreküp kapasiteli yeni kuyular açması çalışmasını araştırdıklarını aktaran Yurttaş, bu durumun Gediz Havzası'na ciddi zarar vereceğini savundu.
32 MİLYON METREKÜP SU İZMİR’E GİDERSE BÖLGE SUSUZ KALACAK
Yer altı sularının ilk tercih edilen değil, acil ve olağanüstü durumlarda kullanılması gerektiğini vurgulayan Yurttaş, şunları kaydetti:
"Saruhanlı'da 300 bin dönüm arazi yer altı suları ile sulanıyor. Şimdi 32 milyon metreküp su İzmir'e gittiğinde bu bölgeye kuraklık gelecek ve üretim konusunda sıkıntı oluşturacak. Biz 'İzmir'e su gitmesin' demiyoruz. Zaten Gördes Barajı'ndan İzmir büyük oranda su alıyor. Mevcut Sarıkız ve Göksu bölgesindeki yer altı kuyularından da suyu alıyor. Yeni açtığı kuyularla bu su miktarını daha da arttıracağı endişesi ile Manisalılar olarak biz İzmir'e bu şekilde su verilmesi konusunda tepki gösteriyoruz. Haklı olarak da İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU'nun başka alternatif arayışlar içerisine girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz çözümden yanayız. İzmir'in de suya ihtiyacı mutlaka giderilmeli ama bunu kolay yoldan 'Zaten mevcut kuyular var. O bölgede biz sondajımızı yapalım' mantığı ile olmaz. Peki bu bölgedeki çiftçiler ne yapacak, 300 bin dönüm arazi nasıl sulanacak? Bunları da düşünmek gerekiyor."