Konuşmasının ikinci bölümünde Başbakan’ın açıkladığı “Demokratikleşme Paketi”ni değerlendiren Kılıç, “Saadet Partisi olarak temel hak ve hürriyetlerin genişlemesini ve ülkenin normalleşmesini temin edecek her adımı ön koşulsuz ve sonuna kadar desteklediklerinin” altını çizdi. Kılıç paketi şu başlıklar altında değerlendirdi:
Milletin değil Avrupa’nın istekleri
“Sayın Başbakan paketin takdiminde, maalesef paketi hazırlarken Avrupa Birliği kriterlerini kendilerine referans aldıklarını belirtti. Oysa temel hak ve hürriyetler ve insanca yaşama konusunda en temel referans, bin yıl coğrafyaya ve dünyaya adalet, barış ve huzur veren kendi medeniyet değerlerimiz olmalıydı. Keşke Avrupa’yı değil, kendi medeniyetimizi referans aldıklarını söyleseydi. Bu paket hazırlanırken öncelenen husus milletimizin ihtiyaçları ve beklentileri değil, Avrupa’nın Avrupa’nın talepleri olduğu kanaatini bizde uyandırmaktadır. Ayrıca, bizzat Başbakan’ın ifadesiyle, “Dağ fare doğurmuştur.” İyi incelendiğinde görülecektir ki bu pakette Türkiye’nin geleceğinden çok AK Parti’nin geleceğini ilgilendiren hususlar mevcuttur. Ynai pakette demokrasi kaygısından çok oy kaygısı vardır.
Baraj sistemi yüzde 25’e çıkarılıyor
Pakette en büyük beklenti seçim sisteminde bulunan ve dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan yüzde 10’luk baraj sisteminin değiştirilmesiydi. Ancak beklenen olmadı. Hükümet bu konuda çözüm değil, tartışmaya sebep olacak teklifler ortaya attı. Mevcut sisteme alternatif olarak önerilen, “Yüzde 5 barajlı ve daraltılmış bölge sistemi” ile dar bölge sistemi barajın yüzde 25’ler çıkarılması anlamına gelmektedir. 2011 milletvekili seçimleri örnek alınıra, bu sistemlerle en çıkan partiler; AKP ile BDP olacaktır. Bir takım ince ve sinsi hesap oyunlarını, demokrasi devrimi diye sunak bu milletle, Milli İradeyle ve demokrasiyle alay etmektir.
Hazine yardımı
Bir diğer adaletsizlik, siyasi partilere yönelik hazine yardımlarında çarpıcı bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Hazine yardımının yüzde 7’den yüzde 3’e düşürülmesi büyük bir lütuf olarak takdim edilmektedir. Mevcut yardım sistemine göre iktidar daha yarışa başlarken 100 adım önde başlamaktadır. Saadet Partisi sadece eli öpülecek üyelerinin büyük bir fedakârlıkla ödediği aidatlarla yarışta yer almaktadır.
Kamuda başörtüsü yasağı
Başörtüsü, iş güvenliği estetik kaygılar ya da kıyafet yönetmeliği çerçevesinde değerlendirilecek bir aksesuar değil, inancın bir gereğidir. “Hekime serbest, hâkime yasak” diye sınırlama getirmek inanç özgürlüğünün ruhuna aykırıdır. Ayrıca nefret suçları, siyasi partilere üye olma gibi maddelerde Saadet Partisi olarak kabul edeceğimiz şeyler değildir. Siyasi partilere üye olmayı düzenleyen madde, rüşvet, irtikâp, sahtecilik gibi suçlarına bulaşanların, vatana ihanet edenlerin siyasi partilere bulaşanların önü açılmaktadır.”