Uşak Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Ceylaner, kentte uzun süre tartışma konusu olan ve mahkemeye taşınan ‘sigorta evleri’ hakkında yaptığı açıklamada, riskli alan olarak ilan edilen bölgede, mülk sahiplerinin imar planına bağlı olarak, doğal bir dönüşüm sağlamalarına olanak tanındığını söyledi. Ceylaner, burada çok katlı binalara izin verilmesinin toplumsal ve fiziki anlamda bazı sakıncaları olduğuna dikkat çekti...
Uşak Belediye Meclisi’nin 2014’te riskli alan ilan ettiğini ve Bakanlar Kurulu’nun onayladığı yaklaşık 70 bin metrekarelik alanı kapsayan, sigorta evleri bazı hak sahiplerinin konuyu yargıya taşıması nedeniyle uzun süre tartışma konusu oldu. Atapark ve Atatürk Kültür Merkezi civarındaki yapılaşmanın kentsel dönüşüm kapsamında yer alması için ilan edilen riskli alanla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tasarrufu hak sahiplerine bıraktığını ve kontrolün belediye tarafından yapılması gerektiğini bildirdi. Şu anda, Uşak Belediyesi, bölgedeki imar planına göre hareket eden ve kurallara uyan vatandaşların kendilerine ait olan parsellerde, planlamayı bozmadan dönüşüm yapmalarına olanak tanıyor.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Uşak Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Ceylaner, “Sigorta evleri uzun zamandır Uşak’ın sorunu haline geldi. 2014’te Belediye Meclisi tarafından riskli alan ilan edildi ve Bakanlar Kurulu da bu kararı onayladı. Sigorta evlerinde bazı vatandaşların bu kararlara itirazları var ve mahkemeden geri dönüşler oldu. Parsel bazında itiraz edenlerin alanları riskli bölgeden çıkarıldı. Şimdi orada riskli alan olan ve riskli alan olmayan parseller var. Bakanlıkla bu konuyu istişare ettik ve sorumluluğun belediyede olduğunu ve bir karar verilmesi gerekirse bunun belediye meclisinde yapılması gerektiğini bildirdi. Bölgenin kendi kendine dönüşecek bir bölge olduğunu ifade ettiler ve burada bazı saptamalarda bulunduk ve şu andaki imar planı, bu alanın kendi kendine dönüşmesine uygun” dedi.
“Buradaki emsalin ve yüksekliğin artması için bir istek var” diyen Zeynep Ceylaner, şöyle devam etti: “Atapark ve çevresi şu anda dahi yoğun ve otopark, yeşil alan ve sosyal donatı gibi eksikler var. Orada bir emsal artışıyla birlikte yoğunluk getirildiği zaman tehlike daha da artacak. Dolayısıyla biz, oradaki imar planı değişikliğine gerek görmedik ve vatandaşların kendileri veya firmalarla bu dönüşümü başlatabileceklerini ifade ettik. Biz popülist bir davranışla artırmalar yapsaydık, Uşak’a dönüşü çok kötü olacak. Atapark ilk planlandığında inanılmaz güzelmiş ve zamanla bu değişmiş. Buranın bu imar planıyla dönüşeceğini düşünüyorum.”
Editör: TE Bilişim