Hayatın ustalarının gelişmeleri ve kişileri olduğu gibi kabullendiğini aktaran Beyhan Budak, “Hayatın Acemileri İçin Yaşa Rehberi” kitabını tavsiye etmeden önce bir bilgilendirme yaptı.

Hayatı ustaca ve acemice yaşayanların farklarına yer veren Beyhan Budak, şöyle konuştu:

“Hayatın ustası olanlar, hayata karşı olgun davranıyorlar.

Hayatın ustası olanlar en temelde sorumluluğu üzerine alıyorlar. Geçmişte kötü şeyler yaşayan, öğretmenleri ilgilenmeyen, anne ve babaları tarafından dışlanan ve kötü ayrılıklar yaşamış olabilirler.

Bazı insanlar devamlı geçmişi suçluyor ve devamlı birilerinin düzeltmesini bekliyor.

Hayatın ustası olanlar, geçmişte yaşadığı olayları olan oldu ve kendi için bir şeyler yapmak için değiştirmeye çalışıyor.

Beyhan-1

Ben hayatım için ne yapabilirim diyor ve kendini korumayı biliyorlar.

Bazen kendini feda ederken, bir bakıyorsun ki yıllar içinde onlarca insan sana zarar veriyor. Seviyorsan dahi sana zarar verene sınır koymayı bilmen lazım ve hayır demen lazım.

Hayatın ustaları çırpınmıyorlar. Hak ettiğin ilgiyi görmek için çırpınanlara karşın, hayatın ustası olanlar çırpınmıyor. Değer veren zaten verir, vermeyen vermez diyor. Benim zorlamam en fazla biraz daha uzatır ve olacak olan olur prensibini hayatında kabullenmiş oluyor.

Hayatın ustaları, diğer insanları değiştirmeye çalışmıyor. Sevgili veya arkadaş fark etmez, ben onu değiştirebilirim düşüncesi oluşur. Bu noktada hayatın ustası, bu insan ve işyeri değişmese ne yapabilirdim diyor. Olanı olduğu gibi kabul ediyorlar. Acemiler ise insanları, kurumları ve ortamları değiştirmeye çakışıyorlar.

Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde spastik çocukların durumu konuşuldu Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde spastik çocukların durumu konuşuldu

Bu insanlar, sağlıklı bencillik yapıyorlar. Başka insana zarar vermeden, başkalarının vaktinden çalmadan ve kimsenin hakkına girmeden kendilerine zaman ayırıyorlar. Bize iyi gelen şey sağlıklı bencillik.

Hayatın ustaları her söylenene de kula asmazlar. Hayatın ustası olanlar denerler ve başarısız olsa dahi içinde bir ukde kalmaz.”