Yaşam

Uşak'ın su kaynakları önümüzdeki günlerde yetecek mi?

Uşak'ta su sorunu için çalışmalar devam ediyor. Merak edilen soru, kentteki su kaynaklarının ne kadar yeteceği... İşte bu konuyla ilgili detaylar...

Abone Ol

Uşak’ta günlük kişisel su kullanımı dünya ortalamasının 2 katından fazla. Uşak’taki bir vatandaş günlük ortalama 220 litre su kullanıyor. Uşak Belediyesi yetkilileri, su sorununu çözmek için vatandaştan da destek istiyor. Belediyeden bir yetkili, “Yazın su hatlarında tamirat oldu ve sular belli bir süre kesintiye uğradı. Suyun geldiğinde ilk iş olarak arabasını yıkayanları gördüm. Bunun yanında sokağı yıkayan esnaflarımız da var. Bunlar belki iyi niyetli işler, temizlik elbette imandan ama temiz olalım derken suyu heba ettiğimizi de unutmayalım” dedi.

Uşak’ta su sorunları, kişisel tüketim azaltılmadıkça ve normal sınıra gelmedikçe yaşanacak gibi görünüyor. Uşak Belediyesi’ne bağlı su ve kanalizasyon işleri yöneticileriyle yaptığımız görüşmede, kentte kişi başı günlük su kullanımının 220 litre civarında olduğu ve bunun dünya ortalamasının 2 katını geçtiği ifade edildi. Dünyada ortalama bir birey günlük 100 litre suyu tüketim ve kullanma amacıyla harcıyor. Uşak’ta ise nüfusa göre yapılan bir oranlama sonucu günlük kişisel su kullanımı 220 litre civarında hesaplanıyor. Aradaki farkın kapanması için yoğun çalışma yapan Uşak Belediyesi ekipleri, bu konuda kentteki tüm vatandaşlara iş düştüğünü ve bu sorunun insanlığın problemi olarak görülmesi durumunda en aza indirgeneceğini öngörüyor. Şu anda Uşak’ta yaklaşık 60 su kuyusundan desteklemeyle su arzı sağlanabiliyor. Geçtiğimiz yıl da bu rakam 70 civarındaydı ve önümüzdeki günlerde aktif olacak yeni su kuyularıyla yine rakam 70’e dayanacak. Fakat burada da suyun maliyet artışıyla ilgili bir sorun belediyenin ve toplumun karşısına çıkıyor. Kuyular yaklaşık olarak 250 metre yerin altından gelen sularla besleniyor ve suyu çıkarmak için de elektrik maliyeti ortaya çıkıyor.

SU KONUSUNDA TAKDİR ALLAH’IN, TEDBİR DE BİZLERİN ELİNDE!

Konuyla ilgili görüştüğümüz yetkili bir isim, kentte daha önce perlatör adı verilen musluk aparatları dağıttıklarını ve bunun suyu ciddi anlamda tasarruf ettiğini ifade etti. Göze çok gelmeyen küçük yerde su sarfiyatının fazla olduğunu belirten aynı yetkili, arabaların ve sokakların hortumla yıkanmaması gerektiğini ve bunun toplumun değeri olan suyun azalması anlamına geldiğini dile getirdi. Su tasarrufu için ciddi bir mahalle baskısına ihtiyaç duyulduğunu belirten yetkili isim, Uşak Belediyesi’nin tek görevinin suyu vatandaşa ulaştırmak olduğunu ifade etti. Aynı yetkili, “Belediye olarak barajlarımızın doluluk oranını biz de sürekli kontrol ediyoruz. Belediyenin buradaki görevi suyu alıp vatandaşa ulaştırmak. Tabii biz sadece bununla yetinmiyoruz ve ilave kuyularla su takviyesi yapıyoruz. Çünkü sadece baraja bağlı kalırsak su sıkıntısı olur. Şu anda ilimizde 60’ın üzerinde kuyu var ve yıl sonuna kadar bu 70’i bulur. Çünkü sürekli büyüyen ve gelişen bir kent var. Her gün bir yere inşaat yapılıyor ve burada da vatandaş yaşıyor. Bizdeki en büyük sorun kişisel kullanım ve bunun kısıtlanması için de perlatörün herkesin evinde olmasında yarar var. Benim suyum akıyor, sorun olmaz dememek lazım. Yarın veya öbür gün yağmurlar olmayacak seviyeye gelebilir. Barajlar dolmaya bilir ve susuzluk ciddi anlamda yaşanabilir. Su konusunda taktir Allah’ta, fakat tedbir de bizde. Çünkü su da diğer kaynaklar gibi sonu olmayan bir mineral değil” dedi.

MAHALLE BASKISI OLMALI, İNSANLAR BİR BİRİNİ UYARMALI

Suyun tasarrufu için ciddi bir mahalle baskısının oluşması gerektiğini belirten aynı yetkili, “Mahalle baskısı olmadan bu iş olmaz. Bizim yaptığımız farkındalık çalışmaları elbette önemli ve yerinde. Fakat işin içine vatandaş da dahil olmalı. Suyun tasarrufu için ciddi bir mahalle baskısına yani oto kontrole ihtiyacımız var. Yazın su hatlarında tamirat oldu ve sular belli bir süre kesintiye uğradı. Suyun geldiğinde ilk iş olarak arabasını yıkayanları gördüm. Bunun yanında sokağı yıkayan esnaflarımız da var. Bunlar belki iyi niyetli işler, temizlik elbette imandan ama temiz olalım derken suyu heba ettiğimizi de unutmayalım. Su, aktığı müddetçe göze gelmeyen ama kesildiğinde ise çok büyük bir problem gibi görülen bir konu. Suyun kıymetini kesildiğinde değil, musluklar aktığında anlarsak geleceğe dair bir su projeksiyonu ortaya koyabiliriz” ifadesini kullandı.

KENT KONSEYİ BAŞKANI KURNAZ: SU KONUSUNDA BİZLER DE ÇALIŞMA YAPARIZ

Öte yandan Kent Konseyi Başkanı Mehmet Kurnaz da su tasarrufuyla ilgili çalışmalar yaptıklarını ve yapılacak çalışmalara da destek vereceklerini kaydetti. Kurnaz, “Tasarruf için çalışmalar yaptık ve bunları ilgili kurumlara ilettik. Dünyamızın %71’i sularla çevrili ancak dünyadaki suyun %97’si tuzlu su. Diğer bir deyişle yalnızca %3’ü temiz su kaynakları sınıfına giriyor. Üstelik bu suyun da yalnızca %0.5’i yani binde beşi içilmeye uygun nitelik taşıyor. Kalan temiz su kaynakları buzullara, atmosfere, toprağa ve yer altına dağılmış durumda. Dünya nüfusunun giderek arttığı gerçeği de göz önünde bulundurulduğunda sahip olduğumuz doğal su kaynaklarının ihtiyaçları karşılama noktasında yetersiz kalma ihtimali, artık yalnızca bir ihtimal değil.  Su tasarrufu yapmanın ilk adımı su israfının engellemesidir. Gün içerisinde gereksiz yere açık bırakılan musluklar geri döndürülmesi mümkün olmayan su kayıplarına yol açabilir. Yalnızca 1 dakikada 6 litre su tasarrufu yapmak adına diş fırçalarken musluğu kapatmak dahi yeterlidir. Bu noktada sızdıran muslukların tamir edilmesini sağlamak ihmal edilmemelidir. Böylece 60 litre temiz su kanalizasyona gitmekten kurtarılarak kullanım devamlılığı sağlanabilir” dedi.