Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Ömer Karahan, akredite olan üniversite söyleminin sözde kaldığını ifade etti. Türkiye’de üniversitelerin kalitesinin düştüğünü savunan Prof. Dr. Karahan, şöyle söyledi:
“Celal Şengör bir videosunda 1 tane üniversite istiyorum diyor. Kimse 200’ün üzerinde üniversitemiz var diye kimse tosurdamasın. Maalesef Türkiye’de nitelikli üniversite denecek kurum yok. Yalan söylüyorsunuz diyor ve kandırıyorsunuz insanları. Okuttuğumuz kurumlar üniversite değil. Geçenlerde İTÜ’de Naci Görür istifa etmiş ve beyannamesi içler acısı. İstanbul Teknik Üniversitesi, bizim en kaliteli üniversitelerimizden biri. Bunun öğretim üyesi diyor ki, üniversite kötüye gidiyor. Sen, ben ve bizim oğlan düzeni var. Bizimkiler de ne yapıyor 30 üniversite akreditasyona hak kazandı diye tosurduyorlar ve havalarından geçilmiyor. Akreditasyon ne işe yarıyor? Üniversitede ilim ve adalet mi yerleşecek? Liyakat mı gelecek ve yolsuzluklar son mu bulacak? “
HESAP SORAN REKTÖRLERDEN HESAP MI SORULACAK?
Prof. Dr. Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akreditasyon, hak ettiği halde profesör kadrosu almayanlara kadro mu temin edecek. Doçent olarak atanmayı değil, profesör dahi atanmayı hak edenler 4 yıldır kadro beklemekten kurtulacak mı? Çoluğunun çocuğunun rızkını temin edenlerin özlük haklarının gasp edilmesi son mu bulacak? Anada bilim dalı başkanı, dekan muhalefet ettiği halde dosyası bomboş olanlara rektörler kadro açmaktan vaz mı geçecek?
Akademik çöplükten kendi insanlarını bulup, doçentlik kadrosuna atamayacaklar mı acaba? Yandaş olmadığı için kadro alamayanlar için durum değişecek mi? Ne işe yarayacak akreditasyon?
Öğretim üyesinin karşısına çıkmayan yöneticiler, buna son mu verecek? Çalışmayan akademik kurallar üniversite akademik kurulana gelene kadar tıkır tıkır çalışmaya mı başlayacak. Hesap soran rektörlerden hesap mı soracaklar? Bir üniversiteye verdikleri zararın ifade etmesine izin mi verilecek? Sayın Rektörüm yapacağınız en iyi iş istifa etmektir denecek mi? Somut verileri ne olacak? Akreditasyon ne dediğimiz zaman sen, ben ve bizim oğlan düzeninde bazı evrakların tanzim edildiği söyleniyor. Bu yoksa akreditasyon. Körler sağırlar bir birine belge vermek düzeyinde içi boş bir şey mi bu akreditasyon?”
Haber: ALİ ARASLI