Uşak Tıp Kurucu Dekanı, kendini beğenen rektörlerin ruh hallerini anlattı

Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Karahan, genel olarak kendini beğenen rektörlere değindi. Karahan, “Rektör beğendi akademisyen” tanımı yaptı.

Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi kurucu Dekanı Prof. Dr. Ömer Karahan, rektör beğendilere değindi.

Üniversite Rektörlerinin kendi beğenmemiş olması gerektiğine vurgu yapan Karahan, dikkat çeken örnekler verdi.

Ömer Karahan, “Kendini beğenen ve kendinden başkasını beğenmeyen biri, her hangi bir alanda başarılı olursa, kendini herkesin önünde görür. O’nun olduğu yerde kimse O’nun önüne geçmemelidir. Etrafında cüceler olmalı ki, O yüce görünsün. Kendisi akademik alanda başarılıysa, akademik başarılı olanları etrafında toplaması gerekir. Fakat tam aksine akademik açıdan kör ve topalları çevresine toplar.  Standart öğretim üyesi olanların bu tür rektörün gözüne görünmesi mümkün değil. Bunun için bin bir engel çıkarır. Profesörlüğü hak ettiği halde, yıllardır bekleyen insanlar, bu rektörlerin üniversitelerinde bol miktarda vardır. Hele doçentler, onlara kesinlikle kadro verilmez. Sen ben bizim oğlan olursa onlara arada kadro açılır. Niye çünkü etrafta unvanlı adam olmasın. Kazara rektörü kıyaslamaya kalkarlar.”

“Bana yetişemiyorlar, bir işe yaramıyorlar der durur. Bir Allah’ın kulu da çıkıp sen ne işe yarıyorsun demez” ifadesini kullanan Karahan, şöyle devam etti: “Kimse sen kimi yetiştirdin diyemez? Pek bunun hoşuna girenler kim? Ben bunlara rektör beğendi diyorum. Rektör beğendiler kim? Akademik yönden hiçbir işe yaramayan, otur dediğinde oturup, kalk dediğinde kalkan. Bana tıp dekanı bulun deyince gidip uyduruk adamları bulanlardır. Kendisi hiçbir akademik varlık gösteremeyen. Yanına dublör destek verilmesine rağmen, bir türlü başarılı olamayan tipler, rektör nezdinde ‘rektör beğendi’ kadrosuna alınır. Rektör bu tip kişileri başında taşır. Rektör bunların tüm eksiklerini kabullenmek mecburiyetinde. Profesör seviyesinde rektör beğendi ise, profesörlük kadrosu açılması gereken biri olmalı. Akademik dosya bomboş olsa bile kadro alır. Dosya boş denildiğinde başladıktan sonra bitirir der. Etrafını bunlarla süsler ki; memlekette kendi değeri anlaşılsın diye düşünür.”