Önceki hafta AK Parti Milletvekili Opr. Dr. İsmail Güneş’in yaptığı açıklamanın ardından, oğlumla birlikte Ata Kule olarak inşa edilen ve geçtiğimiz yılın 1 Eylül günü, “Milli Mücadele 100. Yıl Diorama 1922 Uşak Müzesi”ne çevrilen binayı gezdik.
En tepeye çıkınca herkes gibi ben de çat pat fotoğraf çektim.
Şöyle bir baktığımda, kentin beton yığınına dönüştüğünü daha net gördüm. Sadece Uşak değil eminim bütün il ve ilçeler de aynı kaderi yaşıyor ve beton yığını sorunu ülke genelinde yaşanıyor.
Sorun çünkü, şehirlerin hiçbirinde nefes alma yeri yok ve her taraf bina yığınlarıyla kaplı.
Ben bugün burada öyle klasik çevreci mevreciler gibi bıktık bu betonlardan demeyeceğim.
Zaten kendim de bir beton yığınında yaşıyorum ve artık sevsek de sevmesek de bu betonların içinde yaşamını sürdürenler ve geçimini sağlayanlar insanlar var.
Benim asıl derdim; bu beton yığınlarının nasıl oluştuğu ve bu hale geldiğidir. Bu konuyla ilgili görüştüğüm ve Uşak’ın canlı hafızası Azmi Yılancıoğlu, sadece yaşadığımız şehrin değil, tüm coğrafyaların ortak kaderini anlatıyor.
Azmi Yılancıoğlu’nun anlattığına göre;
1978’den önce Otogar ve hastane binasına kadar olan kısım komple yeşil alan olarak planlanmış. Bugün Serkan Gıda olarak bilinen ve üzerinde Tüccaroğlu apartmanı olan bina ve çevresi de yeşil alanmış. Tabii karşı kısmı da ve zamanla dönemin siyasileri ve müteahhitlerinin girişimleriyle şehirdeki yeşil alanlara binalar dikilmiş.
Azmi Yılancıoğlu, Belediye Meclisi’nde bunun kılıfını bulduklarını ve kenti beton yığınına dönüştürdüklerini anlatıyor.
Yine Azmi Yılancıoğlu, daha önce Karaali Camii’nin bulunduğu alandan Burma Camii’ne kadar bir meydan projesi hazırladıklarını ve bunun da darbe nedeniyle mümkün olmadığını belirterek, “Uşak’ı yeşil alana dönüştürecektik, fakat bu mümkün olmadı. Darbeye takılan bir projemiz vardı ve bu projemizde yer altı çarşısı yapacağız diye bir çok esnafı mağdur ettik. Hala onlara karşı vicdanımız sızlıyor. Yine ilimizde yeşil alanlar çok daha geniş tasarlandı ve yemyeşil bir Uşak projeksiyonu çizildi. Fakat bizim yeşil alan olarak belirlediğimiz yerler yola cepheli olduğu için buralara dönemin müteahhitleri bina yapmak için çalışmalar yaptılar. Tabii o dönemde görevde olan arkadaşları uyardık fakat çok etkili olamadığımız yerlerde oldu. Her değişen yönetimde bir şeyler değişti ve bizim yeşil alanlar apartmanlarla doldu. Şu anda Uşak’ta görebileceğiniz tek yeşil alan, apartman kenarlarına süs için yapılan peyzajlardır” dedi.
Azmi Ağabey’in anlattıkları mevzuların üzerinden yıllar geçti ve derken SSK evleri de gündeme geldi ve yeni bir beton yığını da bu bölgeye yapıldı.
Uşak’ta yaşananların benzeri diğer illerde de yaşanıyor. Şehirlerin en güzel yerlerinde bulunan beton yığınları, önümüzdeki yıllarda da daha çok konuşulacağa benziyor.
YAZAN: ALİ ARASLI