Yaşam

Uşak Müftüsü neye üzülüp beyin kanaması geçirdi?

Uşak Müftüsü, üzüntüden beyin kanaması geçirerek bir süre sonra hayatını kaybetti. Peki bu duruma yol açan neydi?

Abone Ol

Uşak Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Karayaman’ın Doçent olduğu dönemde kaleme aldığı ve Kurucu Meclis Üyesi Op. Dr. Alaattin Ergönenç’ın Hatıraları isimli kitapta, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1933’te, vatandaştan gizli tutulan, Uşak ziyaretiyle ilgili ilginç bilgiler yer aldı. Op. Dr. Alaattin Ergönenç’in hatıralarının yer aldığı kitapta, Atatürk’ün Uşak’a gelişinin kalabalık olmaması düşüncesiyle gizli tutulduğu ve durumdan İzmir Basmane’de başrevizör olan Mehmet Ergönenç’in sayesinde haberdar olunduğu yazıldı.

Alaattin Ergönenç, Atatatürk’ün Uşak Tren Garı’na İran Şahinşahı ile birlikte geldiği ve trende İsmet İnönü ve Ali Fuat Paşa ile dönemin içişleri bakanının da yer aldığını nakletti. Atatürk’ün kente gelişini çevresine duyurduğunu belirten Alaattin Ergönenç, Gazi Paşa’nın Tren Garı’nda Kaymakam, müftü, ağır ceza reisi, icra memuru ve Uşak Topçu Taburu tarafından karşılandığını ifade etti.

Atatürk’ün durduğu yere yaklaşık 5 metre mesafede olduğunu dile getiren Alaattin Ergönenç, burada ilçe müftüsünün sarıklı olarak karşılama heyetinde yer almasının sorunlara yol açtığını aktardı. O dönemde Kütahya’nın İlçesi olan Uşak Müftüsü’nün Bekir Efendi olduğunu hatırlatan Ergönenç, Atatürk’ün sarıklı karşılamaya sinirlendiğini belirterek, “Genç subaylar karşısında selam vaziyetindeydiler. Gazi’nin üzerinde palto yok, yalnız bir süveter giymiş, arkasında İsmet Paşa, Mareşal Fevzi Paşa, İçişleri Bakanı ve bir iki sivil vardı. Gazi Paşa, misafiri Şehinşah hazretlerinin uyduğunu ve onu rahatsız etmememiz gerektiğini söyledi. Sırayla pencereye yaklaşan karşılama heyetindekiler Atatürk’ün elini sıkıyordu. Sıra İlçe Müftüsü’ne geldiğinde, elini yukarıya çekti. Müftü, O’na ulaşmak için biraz daha yaklaştı ve elini biraz daha uzattı, Atatürk elini daha da geriye çekti” dedi.

ATATÜRK, UŞAK MÜTFÜSÜ’NÜN SARIKLI FESİNİ HAVAYA FIRLATTI

Atatürk’ün müftünün sarıklı fesini havaya fırlattığını belirten Ergönenç, bu durum karşısında ortamın buz kestiğini ifade etti. Atatürk’ün Kaymakamı bağırarak yanına çağırdığını aktaran Ergönenç, olayı şöyle nakletti: “Uşak Kaymakamına, seni azlediyorum, nasıl bu adamı bu kılıkla karşıma çıkarırsın. Başvekile (İsmet İnönü) emrediyorum azlediyorum bu herifi, biz bu inkılabı bunun için mi yaptık? diye bağırdı”.

MÜTFÜ ÜZÜNTÜDEN BEYİN KANAMASI GEÇİRİP ÖLDÜ

Ergönenç’in hatıralarına göre, o gün Atatürk’ün sarıklı olduğu için kızdığı ve sarığını savurduğu Uşak Müftüsü Bekir Efendi, tren hareket ettikten sonra evine gitti ve bu burada üzüntüden beyin kanaması geçirdi. Ne zaman öldüğü hatıralarda belirtilmese de, Müftü Bekir Efendi’nin beyin kanamasından bir süre sonra hayatını kaybettiği ifade ediliyor.

Atatürk’ün görevden alacağını belirttiği Uşak Kaymakamı’nın da görevden alınmadığı ve bir süre sonra Uşak’ın komşu ilçesi Gediz’e kaymakam yapıldığı aktarılıyor.

MÜCADELE EDEN İCRA MEMURUNA LAKAP TAKILDI

Kitaptaki ilginç bir nokta da; söz konusu hadisenin yaşandığı sırada, tren garında bulunan ve Atatürk’ün inkılaplarına bağlı olduğu için mücadele belirten bir icra memuruna da değinilmesi. Gazi Paşa’ya devrimler için mücadele ettiğini belirten bu memur da, Atatürk’ten ‘az mücadele ettiği için’ fırça yiyor. Sonrasında her gün işe giderken, Uşak esnafı bu memurun arkasından ‘mücadeleci, mücadeleci’ diye bağırıyor.

NOT: Kitapta çok ilginç anılar var ve halkın çok rahat anlayacağı bir dille yazılmış. Kitabı temin etmek isteyenler, Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği Başkanı Mehmet Keyvanoğlu ve yönetimine başvurabilirler.

HABER: ALİ ARASLI///