Buna göre 57 ili kapsayan 285 maden ruhsatı ihalesinin 10 Ekim'den itibaren yapılmaya başlanacağı duyuruldu! İhale edilecek ruhsatların 168’ini ağırlıklı metalik (Altın, Gümüş, Bakır, Kurşun, Çinko vb.) ve kömür madenciliği faaliyetlerinin oluşturduğu IV. grup madencilik arama ve işletme ruhsatları oluşturduğu bilgi paylaşıldı.
168 ruhsatın, 1.5 milyon hektarın üzerinde bir alanı kapsadığını bildiren Uşak TEMA, şu bilgi notunu paylaştı: “TEMA Vakfı olarak gerçekleştirdiğimiz maden ruhsat haritalama çalışmalarımıza göre ruhsatlılık oranı en yüksek ilk 3 il olan Gümüşhane (%93), Kütahya (%92) ve Giresun (%85)’un da ruhsat ihale listesinde olduğunu görüyoruz. İhalelerle birlikte Doğu Karadeniz ve Amanos Dağları ile Feke, Kelkit ve Köprüçay Vadileri başta olmak üzere Türkiye’nin önemli doğa alanları yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Hiçbir maden projesi doğal varlıklarımızdan ve yaşam alanlarımızdan kıymetli değildir! Doğal varlıklarımızı, gıda güvenliğimizi ve kültürel değerlerimizi korumak için yaşamsal öneme sahip alanların kanunlarla madencilik faaliyetlerine kapatılmasını talep ediyoruz.”
UŞAK’TAKİ ALTIN MADENİNİN EN ÜST YÖNETİCİSİ VE ALTIN MADENCİLERİ DERNEĞİ BAŞKANI YILMAZ: ORMANLIK ALANLAR SADECE YÜZDE 2,9
Öte yandan bu konuyla ilgili uzun zamandan beri ilgilendiklerini belirten Türkiye Altın Madencileri Derneği Başkanı ve Uşak’ta faaliyet gösteren TÜPRAG Altın Madeni’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, daha önce katıldığı bir programda, bu konuyu uzun uzadıya yer vermişti. Türkiye’deki ormanlık alanlara kurulması gündemde olan altın madenlerinin toplam ormanlık alanın yüzde 2,9’unu kapsadığını ifade eden Yılmaz, Dünya Gazetesi yöneticileriyle yaptığı online programda, şu ifadeleri kullanmıştı: “Çevreyi korumak ve üretim kayıplarını takip etmek için de hiçbir sıkıntımız yok. Bizim çok temel 2 sıkıntımız var, 1 tanesi sermaye ve 1 tanesi de devletin halen daha da hızlanması. Bunu yavaşlatan unsurlardan bir tanesi orman bakanlığının mevzuatı. Bakın enerji ve çevre bakanlığından eskisi kadar dertlenmiyoruz. Orman tarafında çok ciddi bir sıkıntımız var. Orman tarafında çok endişeli davranılıyor. Oysaki madenciliğin orman alanlarındaki varlığı binde 2,9. Türkiye’deki orman alanlarının sadece binde 2,9’unda madencilik yapabiliyoruz. Ama baskı grubu özellikle iktidarlar üzerinde, bu kritik dönemlerden geçerken siyaset kurumu çok kolay geri adım atabiliyor. Eskisi kadar dik duramıyor. Güvenlik soruşturmaları konusunda halen sektörün çok ciddi sıkıntısı var. Güvenlik soruşturması 1 ayda çıkan da var, 1 yıldır bekleyenini de biliyorum. Bu aşama madencilik sektörünü çok ciddi etkiledi.”