İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) İsrail’e ve çevre ülkelere ihracatı geliştirmek için harekete geçti. İsrail’in Tel Aviv şehrine Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlenen ‘İsrail Sektörel Ticaret Heyeti’ programı kapsamında giden İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, “İsrail, bizim için stratejik bir pazar. İsrail’e yapılan ihracatı artırmanın yanı sıra, ihracatı bir köprü gibi kullanarak milyarlarca dolarlık ihracat potansiyeli olan Afrika ve Orta Doğu ülkelerine de rahatlıkla ulaşabiliriz. Ayrıca İsrail’de bekleyen milyarlarca dolarlık yatırım fırsatı var. İsrail altyapı ve üstyapı yatırımları yapmak istiyor. Bu kapsamda müteahhitlerimizi, sanayicilerimizi İsrail’de yatırım yapmaya çağırıyorlar. Türk müteahhitleri, Türk hırdavatçıları, Türk metal sektörü, inşaata bağlı tüm sektörler bu fırsatı değerlendirebilir.” diye konuştu.

 

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) 15-18 Ocak tarihleri arasında 18 firmadan 24 katılımcıyla İsrail’in Tel Aviv şehrinde Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle ‘İsrail Sektörel Ticaret Heyeti’ düzenledi. Hırdavat sektörüne özel olarak düzenlenen organizasyonda konuşan İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, İsrail’in hırdavat sektörü için stratejik pazarlar arasında yer aldığını, İsrail’de yapılan organizasyonla tüm Ortadoğu ve Afrika ülkelerine ulaşabileceğini ifade etti. İsrail'in bir köprü ülke olduğuna dikkat çeken Çetin Tecdelioğlu, İsrail’in bulunduğu coğrafi konum gereği birçok ülkeye dağıtım yapılabileceğini söyledi. Tecdelioğlu, “İsrail ticarette yıllardır köprü olmuştur. Bu coğrafyanın etkinliğini de İsrail pazarında ve bunun etkilediği çevre ülkelerde kullanarak pazarımızı, piyasamızı artırmak istiyoruz. Şu an için İstanbul Demir ve Demir Dışı İhracatçılar Birliği'nin ihracatı bu bölgeye 436 milyon dolar civarında. Geçen yıla baktığımız zaman yüzde 3,7’lik bir artış gerçekleştirdik. Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçılar Birliği’nin en çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeler sıralamasında İsrail dokuzuncu sırada. Biz önümüzdeki yıl İsrail’e yapılan ihracatta yüzde 20’den fazla bir büyüme bekliyoruz.” diye konuştu. 

 

DEPO YATIRIMI İLE TİCARET HIZLANIR

İsrail’e satılan ürünler hakkında da bilgi veren Çetin Tecdelioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail’e en çok sattıklarımız arasında elektrikli makineler, cihazlar ve otomotiv sektörü ile ilgili ürünler var. Demir-çelik sektörüyle ilgili birçok ürünü İsrail’e gönderiyoruz. İsrail'in tüm dünyadan birçok alımı var. İsrail'in dünyadan almış olduğu pazar payında dilimimizi artırabiliriz. Yani sektörel bazda her sektörün İsrail'den faydalanabileceği, İsrail'e satabileceği bir kalem var. İsrail çok üretim yapan sanayileşmiş bir toplum değil. Biz de İsrail'i ciddi anlamda bir lojistik ve dağıtım merkezi haline getirip, buradan diğer ülkelere ve İsrail içine pazarlama yapmayı düşünüyoruz. Bu konuyla ticari ateşimizin de önerisiyle burada sektörel bazda bir ticaret deposu açılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. İnsanların mamullere ve ürünlere çok hızlı kavuşabilecekleri, hızlı teslimat yapılabilecek bir merkez depo şeklinde bir yatırım yapılabilir. Çünkü Türkiye'de üretilen ürünlerimizin İsrail’e ulaşması 3-7 gün sürebiliyor. Bu depo sayesinde büyük bir avantaj yakalayabiliriz.”

 

TÜRK MÜTEAHHİTLERİ ÜLKEYE BEKLİYORLAR

İsrail’in 50 bin dolar kişi başı milli geliri olan bir ülke olduğuna vurgu yapan Çetin Tecdelioğlu, İsrail’in yüksek teknolojiye yatırım yapan bir toplum olduğunu kaydetti. Tecdelioğlu, şu ifadeleri kullandı: “Burada İsrailli iş adamlarıyla görüşmeler gerçekleştirdik. İsrail’de ciddi altyapı yatırımları yapılması gerektiğini söylüyorlar. Bunların dışında üstyapı tarafında da fırsatlar var. Türkiye’deki müteahhitlik hizmetlerinden faydalanmak istiyorlar. Dijital altyapıyla ilgili de ciddi bir bütçe ayırmış durumdalar. Sağlık ve eğitim sektöründe de yatırıma açıklar. Akıllı evler, akıllı hastaneler, akıllı okullar gibi birçok yapıda Türkiye'yle iş birliği yapmak istiyorlar. Türkiye'nin bu konuda geçmiş yıllarda yapmış olduğu yatırımlar ve tecrübelerinden faydalanmak istediklerini dile getiriyorlar. Müteahhitlerimizi davet ediyorlar. Yani konutlara ihtiyaçları var. İsrail’de 2048 yılında 20 milyon nüfus beklentisi var. Bunun için de her yıl 70 bin konuta ihtiyaç duyuyorlar. Türk müteahhitleri, Türk hırdavatçıları, Türk metal sektörü, inşaata bağlı tüm sektörler bu fırsatı değerlendirebilir.” 

 

TÜRK ÜRÜNLERİNE HAYRANLAR

Türkiye’nin İsrail ve İsrail’den ulaşabilecek pazarlarda rakipleri arasında Uzak Doğu ülkelerinin olduğunu dile getiren Çetin Tecdelioğlu, “Ancak Uzak Doğu ülkelerini çok da rakip olarak görmememiz gerekiyor. Çünkü burada Türk ürünlerine karşı büyük bir hayranlık var. Bu hayranlığın oluşmasında filmlerimizin, kültürümüzün, aynı coğrafyanın insanı olmamızın büyük etkisi var. Böyle olunca da ürünlerimizi burada pazarlamakta hiç zorluk çekmiyoruz. Burada ihtiyacımız olan daha çok karşılıklı ilişkiyi arttırabilecek sosyal aksiyonları yaratmak.” ifadelerini kullandı.

Uşaklı vatandaşlara vergi için önemli uyarı Uşaklı vatandaşlara vergi için önemli uyarı

 İsrail’in kurulduğu tarihten bu yana savunma sanayine büyük bütçe ayırdığı için altyapı yatırımlarını ihmal ettiğini kaydeden İsrail-Türkiye İş Konseyi Onursal Başkanı Moris Reyna, “İsrail’de ihmal edilmiş alanlar için on milyarlarca dolarlık bekleyen bir potansiyel var. Bu gecikmiş yatırımları İsrailli firmaların yapması çok zor. Dolayısıyla Türk firmalarının bu potansiyeli görüp pazara girmesi gerekiyor. İsrail 20 milyonluk nüfusa göre altyapı yatırımı yapmak istiyor. Bu noktada Türk şirketlerine güveniyorlar. Dünyanın her tarafından şirketler İsrail’de yapılacak büyük yatırımların içinde yer almak istiyor. Ancak hem güvenilir hem hızlı hem de kaliteli hizmet sunduğu bilinen Türk müteahhitlerini, Türk sanayicilerini her başlıkta İsrail’e bekliyorlar. Ayrıca her zaman İsrail'e kalite yönünden yüksek ürün satmak zorundayız. Kalite yönündeki beklentisi yüksek olan pazarda da katma değer her zaman yüksektir. Yani İsrail ucuz bir pazar değil. İsrail'e katma değerli, tasarım yönünden geliştirilmiş ve Avrupa standartlarıyla eş kalitede ve fiyatta ürünler girebiliyor.”

 

 

Editör: TE Bilişim