L'Oreal Türkiye, güzellik eğilimlerine yönelik birden fazla araştırmayı derleyerek Ipsos işbirliğiyle hazırladığı "Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?" başlıklı çalışmanın sonuçlarını açıkladı.

Araştırmanın sonuçları, İstanbul'da düzenlenen basın toplantısıyla paylaşıldı.

16-60 yaş arası kadınlarla gerçekleştirilen çalışmada, tüketici davranışlarının dinamikleriyle sektörün büyüme potansiyeli de ele alındı.

Geçen yıl 158 milyar lira büyüklüğüne ulaşan Türkiye güzellik pazarında, tüketici kanalındaki büyümenin gençler (yüzde 45), erkekler (yüzde 30) ve ileri yaş gruplarından (yüzde 20) gelmesi bekleniyor.

Marmaris'te merhum sanatçı Ferdi Tayfur için mevlit okutuldu Marmaris'te merhum sanatçı Ferdi Tayfur için mevlit okutuldu

Türkiye'deki kadınların kozmetik ürünlere bakış açıları incelendiğinde, raporda 7 farklı segment belirleniyor. 4 ana segment kadınların yüzde 54'ünü ve güzellik harcamalarının yüzde 83'ünü temsil ediyor.

Türkiye'de her 10 kadından 8'i farklı saç sorunlarıyla mücadele ederken, en büyük ve ortak sorun olarak saç dökülmesi öne çıkıyor. Kadınlar, en yaygın saç bakım uygulaması olarak saç kestirmeyi tercih ediyor.

Türkiye'de kadınlar güzellik bütçelerinin üçte biri ile en büyük kısmını makyaj ürünlerine ayırıyor. Türkiye güzellik pazarında en büyük payı yüzde 24 ile cilt bakımı kategorisi alırken, bunu sırasıyla saç bakımı, makyaj ve hijyen, parfüm ve saç boyası takip ediyor. Kanal kırımlarında ise hızlı tüketim ürünleri kategorisinin payının yüzde 60, lüks tüketimin yüzde 15, dermokozmetiğin yüzde 10 ve profesyonel ürünlerin yüzde 5 paya sahip olduğu tespit edildi. L'Oreal Türkiye bulunduğu kategorilerde yüzde 25'lik pazar payı alıyor.

Cilt bakım bilincinin artmasıyla kullanılan ürün sayısı da artıyor. Yaşlanma karşıtı ürünlerin kullanımının son 3 yılda iki katı aştığı görülüyor. Son dönemde yaşlılık karşıtı ürünlere gençler de ilgi gösteriyor.

Öte yandan, Türkiye'de yalnızca 10 kişiden 1'i güneş kremi kullanıyor. Güneş kremi kullanımı sınırlı kalırken, serum kullanımının kadınların günlük rutinlerine eklendiği görülüyor. Özellikle 25-34 yaş aralığındaki kadınlar serum kullanmayı daha çok tercih ediyor. En fazla marka çeşitliliği de cilt bakımı kategorisinde görülüyor.

Cilt bakımında en çok aranan içerik C vitamini vitamini olurken, onu sırayla kolajen, hyalüronik asit, retinol, AHA BHA, niasinamid, salisilik asit, glikolik asit, arbutin ve kafein takip ediyor.

Trend olarak etkin içerikli yaşlanma karşıtı serumlar, birden çok etkiye sahip ürünler, güneş koruyuculu sıvı nemlendiriciler, kusurlara etki eden ve onları kapatan yamalar dikkati çekiyor.

Güzellik ürünleri yüzde 40'la en çok e-ticaretten satın alınıyor. Her 10 kadından 7'si çevrim içi kozmetik alışverişi öncesinde fiyat karşılaştırması yapıyor.

10 GÜZELLİK ÜRÜNÜNDEN 4'ÜNÜ Z KUŞAĞI ALIYOR

Çalışma, tüketicilerin güzellik ürünlerinde sürdürülebilirliğe daha fazla önem verdiğini de ortaya koyuyor. Doğal içerikli ve çevre dostu ambalajlı ürünler giderek daha fazla tercih edilirken, Z kuşağının sürdürülebilirliği bir yaşam biçimi olarak benimseyerek satın alma kararlarını bu doğrultuda şekillendiriyor.

Üç yıllık büyüme tahminlerinde Z kuşağının büyümeye etkisi yüzde 45 olarak belirleniyor. Makyaj kategorisinde satılan her 10 üründen 4'ü Z kuşağı tarafından satın alınıyor. Z kuşağının güneş koruyuculara, serumlara, sivilce karşıtı ürünlere ve arındırıcı yüz maskelerine ilgisi her geçen gün artıyor.

ERKEKLERDE DE GÜZELLİK ÖNEMLİ BİR HALE GELDİ

Araştırma, erkeklerin güzellik pazarına ilgisinin arttığını ve erkek güzellik ürünlerinin pazar payının yüzde 15 seviyesinde olmasına rağmen gelecek üç yılda büyümeye yüzde 30 katkı yapmasının beklendiğini ortaya koyuyor.

Her 10 erkekten 9'u bir güzellik ürünü kullanırken, en çok tercih edilen ürünler tıraş ürünleri, deodorant, parfüm ve saç şekillendiriciler oluyor. Ancak her 10 erkekten ikisi düzenli olarak cilt bakım ürünü kullanıyor.

SOSYAL MEDYANIN ETKİSİYLE GÜZELLİK KÜLTÜRÜ TÜKETİMİ DE DEĞİŞTİ

L'Oreal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, güzellik anlayışının, özgünlük ve bireyselleşmenin ön planda tutulduğu bir dönüşümden geçtiğini söyledi.

Gökçen, tüketicilerin artık yalnızca bir ürünü değil, bu ürünlerin kendi değerleriyle uyumlu ve kimliklerini yansıtan hikayelerini aradığını belirterek, "Sosyal medyanın etkisiyle bilgiye hızlı erişim, tavsiye kültürü ve dijitalleşme gibi unsurlar, tüketim alışkanlıklarını kökten değiştiriyor. Bu dinamik pazarda başarı, değişen tüketici davranışlarını doğru analiz etmek, farklı motivasyonlarla şekillenen talepleri iyi gözlemlemek ve doğru stratejileri kişiselleştirilmiş deneyimlere uyarlayarak güvene dayalı güçlü bağlar kurabilmekten geçiyor." diye konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ - AA