Merkez Bankası’nın kur korumalı mevduat sistemini artık ortadan kaldırmaya yönelik adımlar atması üzerine, bir değerlendirme yapan ekonomist Çetin Ünsalan, söz konusu uygulamanın çok büyük bir hata olduğunu ve mevduattaki tüm paraların başka yatırım unsurlarına gideceğini söyledi. Ünsalan’ın ifadesiyle önümüzdeki günlerde Türk Lirası’ndaki değer kaybı giderek artacak.
Sözcü TV’ye konuşan Çetin Ünsalan, “Bizim kur korumalıdan çıkmamız lazım ve bu baştan beri bir hataydı. Kasamız eksi 60 milyar dolarda ve bizim sistemli bir şekilde en son sıraya almamız gereken bir başlık bu. KKM’de vadesi gelenlere siz Türk Lirası mevduata yönlendirilen derlerse sıkıntı yok. Eğer yönlendirmezseniz diyerek bir takım cezalar keseriz geliyorsa işin bu boyutu kötü” dedi.
“PARANIN GİTMEYECEĞİ TEK YER TÜRK LİRASI”
Ünlasan, şöyle konuştu: “İnsanların Türk Lirası mevduata geçmeniz için enflasyon oranında bir faiz vermeniz lazım. Çünkü paranın enflasyon ve minimum artı 1 para kazanıyor olması lazım. Parasının gücünü koruyor olması lazım. Bu enflasyon ve faiz oranında kimseyi Türk Lirası mevduata ikna edemezsiniz. Muhtemelen olacak olan şudur, tamam verin paramı ben komple çıkıyorum. Kur korumalı mevduat bozulduğunda paranın nereye gideceğini bilmiyoruz. Fakat nereye gitmeyeceği belli o da Türk Lirası. Bu şartlar altında TL mevduatta ısrar edemezsiniz. TÜİK’in enflasyonunu baz aldınız ve dövizin en az TÜİK’in açıkladığı seviyeye gelmesi lazım. Döviz ve enflasyon pata noktaya geldikten sonra, faizi enflasyon seviyesine çekip bir stresi almanız lazım. Ondan sonra KKM ile ilgili bir hamle yaparsınız. İşler dengelenmiştir ve o zaman hadi gel artı 2 puanla TL mevduata geç.”
KKM SONRASI PİYASADA NELER OLACAK?
KKM sonrası piyasada ne gibi değişimler olacağına dair soruya yanıt veren Ünsalan, şöyle konuştu: “KKM’ye biz niye geçtik, dünyadan para bulamıyorduk. Döviz cinsinde bir mevduat vardı ve dövizdeki mevduatlar buraya geçecek diye düşünüldü. Fakat döviz mevduat hesaplarında bir düşüş olmadı. Amaç hasıl olmadı ve döviz eriyip Türk Lirasına geçmedi. Şimdi G20, Körfez, Japonya ve Londra’ya gidip para arıyorlar. Bu da bir çaresizlik yöntemi. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek doğru olmaz. Bunu yapamayız ve koşullar değişmemişken, hiçbir şey yapamayız. Dün yanlış olan bugün doğru bir hareket olabilir, fakat burada koşullarda hiçbir değişim yok. Çok daha büyük bir maliyetle karşı karşıya kalacağız.”