Uşak’ta belli dönemlerde tartışma konusu olan İsmetpaşa Caddesi’nde sular durulmuyor. Bir süre önce yenilenme ve dükkanı sel basmasıyla gündeme gelen İsmetpaşa Caddesi, bu sefer de adıyla konuşuluyor.
Kurtuluş Savaşı’nın komutanlarından İsmet İnönü’den adını alan caddenin ismi yine tartışma konusu oldu. AK Parti Uşak Milletvekili Fahrettin Tuğrul, bir sonraki dönemde göreve gelecek belediye meclisine mesaj verdi. Tuğrul, caddenin isminin önceleri İstasyon Caddesi olduğu belirtti.
İLGİLİ HABER: AK PARTİLİ MİLLETVEKİLİ: BU CADDENİN ADI İSTASYON CADDESİ'YDİ
Uşak Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Karayaman’ın eserlerinde bu konu ele alınıyor. Karayaman’ın Alaettin Ergönenç’in hatıralarını kaleme aldığı kitapta konuyla ilgili detaylar var. Karayaman’ın “İsmet İnönü’nün Uşak’ta Taşlanması Olayının Sebep ve Sonuçları” isimli makalede de konu ele alındı. 2010’da, Tarih Okulu Dergisi’nde yayınlanan makalede, olayın iç yüzü ve sonuçları tarafsızca yazıldı. Bu haberimizde Prof. Dr. Karayaman’ın eserleri ışığında, olayın detaylarını kısaca özetleyeceğiz. Aynı zamanda kendi bilimsel olmayan yorumumuzu da sonuna ekleyeceğiz.
İnönü’ye ilk önce bardak attılar!
Her 2 eserde de İsmet İnönü’ye Uşak ziyareti sırasında ilk olarak bardak atıldığı yazılıyor. Prof. Dr. Karayaman’ın bilimsel çalışmalarına göre Uşak’taki olaylar şöyle gelişiyor:
-İnönü, Ege turu için 29 Nisan 1959’da Ankara’dan yola çıkıyor ve ilk olarak Uşak’a geliyor. Uşak’a 1 gün sonra yani 30 Nisan 1959’da varıyor ve aynı gün DP İl Binasının önünden geçerken bardak fırlatılıyor. Burada İnönü’ye vatandaş tarafından gösterilen teveccühün kıskanıldığı ifade ediliyor. Dönemin DP Merkez İlçe Başkanı tarafından bardak fırlatılıyor fakat İnönü’ye isabet etmiyor. Aynı gün İnönü için vatandaş büyük bir kalabalık oluşturuyor. İnönü’ye destek veren halk, saldırıya uğrayan İsmet İnönü tarafından sakinleştiriliyor. İnönü’nün 2’inci uyarısıyla vatandaş dağılıyor ve büyük bir toplumsal olay engelleniyor.
Ergönenç, İnönü’yle rakı içiyor ve uyarıyor
İnönü, Uşak ziyaretinde Rıza Salıcı’nın evine gidiyor ve burada öğlen yemeği yiyor. Atatürk’ün Trikopis’i esir aldığı evi ziyaret etmek istemesine önce izin çıkmıyor. Hatta bunun engellenmesi için mahkeme tutanaklarına da geçen bir iddia, dönemin Uşak Valisi’nin İnönü’ye gerekirse vurun emridir. Fakat aynı Vali, bu iddiaları mahkemede yalanlamıştır. Hatta İnönü’ye vurma görevi şoföre verilir ve bu girişim de son anda engellenir.
Kurucu Meclis Üyesi Op. Dr. Alaettin Ergönenç, aynı gün Rıza Salıcı’nın evinde akşam yemeği yendiğini belirtiyor. Kendisiyle beraber Millet Partili 2 yöneticinin de yemeğe çağrıldığını kaydediyor. Bardak fırlatıldığı gün İnönü’ye gül yaprakları döken Ergönenç’e ayrı bir ilgi gösteriliyor. İnönü, Ergenönç’le beraber rakı içiyor. Ergönenç, son kadeh rakıyı içerken, İnönü’yü trenle değil otomobille gitmesi için uyarıyor. Ergönenç için “Bu genci çok sevdim” diyen İnönü, bu uyarıyı dikkate almıyor.
İnönü, korkmadan tren istasyonuna gitti!
Uşak’taki talihsiz ve tarihe kötü bir not olarak düşen olay 1 Mayıs 1959’da yaşanıyor. Dönemin Demokrat Parti yönetimi tarafından tertiplendiği ifade edilen olayda, İnönü ilk olarak ikazda bulunuyor.
“Ne istiyorsunuz?”, “Ayıp değil mi?”, diye seslendiği belirtilen İnönü, kimsenin arkasına sığınmıyor. Önüne geçmek isteyen CHP’lilere de şu ifadeyi kullanıyor;
“Siz çekilin ben yolumu açmasını bilirim”…
Bu sırada kalabalık arasında atılan taş İnönü’ye isabet ediyor.
Metnin buradan sonrası benim yorumumdur!İnönü’nün dik duruşu ve sonradan çark edenler!
Her 2 eserde de olayın detayları ele alınmış ve talihsiz olayın nasıl meydana geldiği ortaya konmuş. Bundan sonra kendi yorumumu yapabilirim diye düşünüyorum.
-Öncelikle İsmet İnönü, meydan savaşlarına katılmış ve bu ülke için canını ortaya koymuş bir komutan. Sevelim veya sevmeyelim bu memleketin bu hale gelmesinde büyük pay sahibi.
-Uşak’ta dönemin DP’lileri Bardak atma olayını önce savunmuş ve sonra da hepsi çark etmiş. Dönemin Valisi de çark etmiş ve bu tür çark etmelere bu toplumda hala rastlıyoruz.
-İnönü, her şeye rağmen topluma zarar gelmemesi için kalabalığı dağıtmış. İstese etten duvarla trene binebilirmiş fakat bunu da yapmamış. Bir komutana yakışır ve onurlu bir duruş ortaya koymuş.
-Öyle ya da böyle, İnönü’nün adı caddeye verilmiş ve vatandaş da bunu özümsemiş. Bugüne kadar tarih programları dışında kimsenin ağzından İstasyon Caddesi ifadesini duymadım. Hatta mini bir anket de yaptım ve en muhafazakarı dahi isimden rahatsızlık duymuyor. Ben de duymuyorum ve bu tartışmaların yersiz olduğunu düşünüyorum.
DERLEYEN VE YORUMLAYAN: ALİ ARASLI
İSMET İNÖNÜ’NÜN UŞAK’TA TAŞLANMASI OLAYININ SEBEP ve SONUÇLARI MAKALESİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
İSMET İNÖNÜ KİMDİR?
1884 yılında İzmir'de doğan Mustafa İsmet İnönü, 1903 yılında Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn'dan birincilikle mezun olarak Osmanlı ordusuna katıldı.
I. Dünya Savaşı'nda Kafkasya ve Filistin cephelerinde savaştı. 1920 yılında Anadolu'ya geçti. Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Vekili (Genelkurmay Başkanı) olarak I ve II. İnönü muharebelerini kazandı.
Büyük Taarruz'a Batı Cephesi Komutanı sıfatıyla katıldı. Mudanya Mütarekesi'nde ve Lozan Antlaşması'nda Türk heyetine başkanlık yaptı ve antlaşmaları imzaladı.
Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk başbakanı oldu. 1934'te, İnönü muharebelerindeki başarılarından dolayı İnönü soyadını aldı.