UŞAK’TA ALTYAPIYA AĞIRLIK VERİLMELİ

İzmir-Ankara ve Çivril yolunun bulunduğu bölümde trafik büyük ölçüde aksarken, Dere Sokak ve benzer noktalarda da yoğun su birikintileri dikkat çekti. Kentte sorun yaşanan bir bölgede vatandaşın hafta sonu yoğun olarak uğradığı ve vakit geçirdiği Atapark ve çevresi oldu. Atapark’ın etrafındaki asfalt yol, dairenin farklı noktasında eğitim nedeniyle yağmur suyu tuttu.

Atapark’ın da çevresinde altyapı eksikleri, son günlerdeki yağmurlu havayla beraber daha net anlaşıldı. Atapark’ın bulunduğu bölgede eğimin yoğun hissedildiği kısımlarda, yolun yağmur sularıyla kaplanması, yayalar açısından güçlük doğurdu.

Atapark’ın Uğur Mumcu Caddesine dönen kısmından Sigorta Pazarına kadar olan bölümdeki eğim nedeniyle, burada yol sularla kaplanıyor ve yayalar geçiş yaparken zorluk çekiyor. Benzer durum, parkın oluşturduğu dairenin eğitimli olan diğer kısmı için de (Chilax ve Ella isimli kafeteryalar arasındaki bölüm) geçerli.

Konuyla ilgili teknik bazda bilgi sahibi bir kaynak, yağmur suyunun biriktiği ve bir dereye dönüştüğü bölümlerde sorunun başlangıç noktalarına yol boyu geniş mazgal konması gerektiği ifade etti.

Benzer sorunun daha önce Kuyucak Yolu üzerinde, Yaşar Akar İlköğretim Okulu ve Fen Lisesi arasında kalan bölümde de yaşandığını belirten aynı kaynak, su tutan bölümlere mazgal konularak sorunun daha aza indirgendiğini ifade etti.

Kentte altyapıyla ilgili sorunların bir diğer nedeni de vatandaştaki yanlış algı ve düşünceler. Uşak’ta altyapıya 1994 ve 1999 döneminde eğilen DYP’li Erhan Akçay, kentte büyük bir altyapı hamlesi başlattığı için büyük eleştiriler almıştı. Daha sonra göreve gelen Ali Erdoğan da altyapı hamlesini devam ettirdi ve bu nedenle o günlerde ismi ‘Çukur Ali’ye çıktı. Ali Erdoğan’ın ardından göreve gelen AK Partili Mesut Apaydın da kentte baraj, arıtma tesisi ve benzeri yatırımlara eğildi ve göze dokunur çalışmalardan kaçındı.

Fakat bu nedenle 3 başkan da görev dönemlerinde yoğun eleştirilere maruz bırakıldı. Altyapı çalışmalarının zorlu ve hayatı zorlaştıran yönleri nedeniyle bu tip eleştiriler gündeme geldi. Vatandaş da ‘park ve bahçe yapan başkan iyidir’ algısı nedeniyle, daha sonraki dönemlerdeki projelerin büyük bölümü park ve bahçeler bazında yoğunlaştı.

Öte yandan kentte yoğun yağmurlardaki su birikintisi ve taşkınların sebeplerinden bazıları da üst yapıda kullanılan malzemeler. Bu konuyla ilgili ‘yesilist’ isimli blogda yazan Anıl Bilge, “Küresel ısınma aşırı yağmur ve sele nasıl sebep olabilir?” isimli makalesinde dikkat çeken bilgiler veriyor. Kentlerin altyapısının yanı sıra üst yapısının da sele neden olabileceği şu ifadelerle aktarılıyor:

“Suyu emmesi gereken toprağın üzerini şehirlerdeki gibi suyun toprağa ulaşmasını engelleyen suni malzemelerle kapladığımızı düşünelim. Ne olacak, şiddetli bir yağmur sırasında buralara düşen ve toprağın ememediği su bütünüyle ve yerçekimi gereği gürül gürül dere – nehir yataklarına akmaya çalışacak. Peki bir de sanki çok zeki bir fikirmiş gibi bu dere yataklarını “ıslah ettiğimizi”, üzerini örtüp binalar diktiğimizi düşünelim. E tabii ki dereye doluşmak isteyen su yüzünden buradaki yerleşimleri su basacak”.