Esas adı Hacı Ahmet Nazif Efendi olan, Eşmeli milli mücadele kahramanın adı yaşatılmadı. Adına Eşmeli Kuva-yı Milliyeci Hacı Müftü, vatanı için canını ortaya koydu ve kanlı bir pusuda hayatını kaybetti. Film gibi bir hikayesi olan Hacı Müftü'nün ismi mutlaka bir caddeye verilmeli.

Uşak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün “Nasıl Yaşadım” isimli programı devam ediyor. Programa konuk olan Eşmeli yazar Turgut Üzüm, Eşmeli Hacı Müftü’nün hikayesini nasıl yazdığını anlattı. Elvanlar’da büyüdüğünü ve babasının Hacı Müftü’nün hikayesini anlattığını belirten Turgut Üzüm, yazmaya karar verme sürecini paylaştı.

yazar3

Uşak'ta Selçuklular döneminden kalma bir miras: Çataltepe köprüsü Uşak'ta Selçuklular döneminden kalma bir miras: Çataltepe köprüsü

HACI MÜFTÜ ATÇALI KEL MEHMET EFE’NİN TORUNU

Hacı Müftü’nün öyküsünü yazmaya başladığını belirten Turgut Üzüm, şöyle söyledi:

“Benim şöyle bir avantajım vardı, bana kitap önerdiler ve babamdan ve büyüklerimden dinledim. Sonra sıra geldi Hacı Müftü’nün ailesine. Hacı Müftü sıradan bir asker değil, bir müfreze komutanıydı. Turgut amcayla konuştum ve adam Nazım Hikmet ve Necip Fazıl’dan dizeler okuyor. Bilge bir insan. Kitabı bitirdim, Hacı Müftüye müftü baba diye hitap ediyorlar. Subay ve komutanlar da baba diyor. Efe kültüründe orduyu yönetenlere efe derlermiş. Hacı Müftüş, Atçalı Kel Mehmet Efe’nin torunu.”

yaza2

MENDERES’İN SOĞUK SUYUNA ATIYLA ATLADI!

Turgut Üzüm, Hacı Müftü’nün Menderes’e atladığını kemiklerinin kırıdığını belirtti.

Turgut Üzüm, Hacı Müftü’nün hikayesini şöyle anlattı:

“Hacı Müftü medrese eğitimini Uşak’ta tamamladı ve İstanbul’da da medrese eğitimi alıyor. Özgürlük ve hürriyet dergilerini alıyor ve Abdülhamit’in hafiyeleri tarafından jurnalleniyor ve Mısır’a sürgün ediliyor. Mısır’da bir lokantada iş buluyor ve lokanta sahibi onu El-Ezher’de eğitime teşvik ediyor. Uşak’a dönünde Eşme müftüsü oluyor. Yunan’ın İzmir’e çıktığını haber alır almaz, hemen etrafını topluyor. 14 kişilik çekirdek kadroyla, Kuva-yi Milliye Teşkilatını kuruyor ve Ahmetler’e kadar gelen düşmanla savaşıyor. Ege dağlarında Efeleri örgütlüyor ve kongrelere katılıyor. Büyük Menderes’te baskına gidiyorlar ve yakalanmamak için Ocak ayında soğuk suya atıyla atlıyor. Atladığı gün her tarafı kırılıyor ve koca bir dana derisinin içine konuyor. O gün oğlu da dünyaya geliyor. Ahmet Bozkurt isimli bir askerle tanışıyor ve O’nunla birlikte defalarca Ankara’ya gidiyor. Çanakkale ve Kurtuluş savaşına katılıyor. Eşme’de müftülük görevini ifade ediyor. Yalnız üzüldüğüm bir şey var. Hacı Müftü’nün İstiklal Madalyası ve beratı kayıp. Bir fotoğraf dahi bulamadık. Bunun ivedilikle bulunması lazım. 1 Şubat 1927’de hain bir pusuda katlediliyor.”

HACI MÜFTÜ’NÜN İSMİ HİÇBİR YERE VERİLMEDİ

Hacı Müftü’nün isminin hiçbir yere verilmediğini ifade eden Turgut Üzüm, bu konuda girişimlerde bulunduklarını söyledi. “2019 yılında, yanlış hatırlamıyorsam 11-12 imzalı bir dilekçe verdik" diyen Turgut Üzüm, şöyle söyledi:

"Adının bir caddeye verilmesi, Elvanlar’a bir heykelinin yapılması, Kara Yunus’un da başkanlar köşesinde olmasını istedik. Araya pandemi girdi ve Kara Yunus’un Elvanlar’da belediye başkanlığı yaptığı ifade edildi. Bu bilgilerin yanlış olduğunu söyledim. Günün birinde hak edenlere payeleri verilir ve bu şerefi şimdiki yöneticiler yapsınlar. İsminden dolayı da olaya hep ideolojik baktılar. Kuva-yı Milliyeci’yi duyan da Hacı Müftüyü gören de, işi farklı yere çekti. Bir ülkeyi sevmek için sağcı-solcu olman gerekmiyor. Kayıtsız şartsız seviyorsan bitmiştir ve gerisi teferruattır. Bu adam bir din adamı, evet doğru ama insanları olumlu etkilemiş ve hizmet etmiş” dedi. ALİ ARASLI

Editör: Ali ARASLI