Uşak'ı 102'inci kurtuluş yılında sel aldı! Adayken 'yaptığınız işi düzgün yapın' diye Yalım, altyapıyı es mi geçti? Uşak'ı 102'inci kurtuluş yılında sel aldı! Adayken 'yaptığınız işi düzgün yapın' diye Yalım, altyapıyı es mi geçti?

Çiftçi  TV’ye konuşan Yılmaz Tozan, önceki gün Eşme ve Ulubey sınırlarında bulunan Kışladağ Altın Madeni’ndeki çevrecilerin etkinliğini değerlendirdi. 
“Ben daha önceden bu işleri önemserdim ve çok da bunların arasında olmuşluğum vardır. 20 yıl önce bir baktım ki siyanürün zararını Eşme ve Ulubey’e anlatırken, Hilmi Güler enerji bakanıydı ve açılışa geldi” diyen Tozan, şöyle devam etti: “Eşme ve Ulubey halkının çok duyarlı olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla çevre konusunda bir heyet geldi ve bizim burada bir eylem oldu. Tabii ne kadar dikkate alınır, bu konuda çok üzerine düşenlerdenim. Ayrıca çok fazla gereksiz olmadığını düşünenlerdenim. Artık bu çevrecilerden çok devletin işi olmalı. Çünkü ne kadar dikkate alındığımız ve sonuç getirdiği tartışılır. Benim bu altın madeninin ülke ekonomisine ne getirdiği noktasında tereddütlerim var”.
MADENİN BELEDİYEYE HİÇ BİR FAYDASI YOK
Altın madeninin belediyeye faydasının bulunmadığını aktaran Tozan, şöyle dedi: “Belediye olarak bakacak olursak, ben daha önce İGM üyeliği yaptım. Bütçenin belli bir bölümü KÖYDES’e gidiyor ve Valiliğe biraz katkıda bulunuyor. Dolayısıyla bunun için daha çok katkı olmalı diye düşünüyorum. Biraz daha yerel yönetimlerin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Maden konusunda söyleyeceğim bunlardır. 100 çevreci topluyorsun 300 jandarma geliyor. 150 çevreci bir araya geliyor ve siyanür zehirdir diye ben de eylemcilerden biriydim. Ama biz madenin önüne gittiğimizde 300 jandarmayla karşılaştık. Madem bunun sıkı denetimini yapacaksın, Türkiye ekonomisine ne kattığını kimse bilmiyor. Ben daha önce yaptığım görev itibariyle KÖYDES vardı ve buraya küçük bir rakam geliyor. Eşme Belediyesine ise bir katkıları olduğunu düşünmüyorum.  Madene hayır deyince yok benim çocuk ve benim kız çalışıyor diyenlerle karşı karşıyayız. Bir yere kadar söyleyebiliyorsunuz.” 

Editör: Ali ARASLI