Uşak’ta sık gündeme gelmeyen mekanlardan biri de Dikendere mevkii. Eynihan, Selviler ve Selvioğlu köylerini besleyen Dikendere’nin doğup büyüdüğü kaynağın merkezi ise Yaşamışlar köyünün 3 kilometre kuzeyindeki Namazdere ve Eğlence köyü Karadona yaylası olarak ifade ediliyor. Dikendere’nin suyu, bölgedeki patlıcan tarlalarına veriliyor ve burada lezzetli patlıcanlar yetişiyor. Eskiye nazaran daha düşük olan verimin artması için ekolojik dengenin normale dönmesi şart. Eski günlerinden uzak olmasına rağmen, Dikendere’den akan su, hala yaşamın devam ettiğini ve hayattan umudun kesilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. Çınar ağaçlarının yer yer bulunduğu Dikendere’nin yapısı, burada yıllar önce suyun daha yoğun ve kuvvetli aktığını gözler önüne seriyor. Kuraklıkla birlikte suyunun azaldığını, derenin içindeki taş ve toprak çıkıntılarından daha net anlayabiliyoruz. Derenin kenarında “sel getiren” adı verilen odun parçaları mevcut.
DİKENDERE YEŞİL MERALARI VE PATLICAN TARLALARINI BESLİYOR
Sazlık şeklindeki bitki örtüsünün kapladığı dere yatağının yer yer geniş oluşu, bu alandaki suyun yıllar geçtikçe azaldığına işaret ediyor. Çevredeki yeşil meraları ve meşhur patlıcan tarlaları, Diken Dere’nin beslediği alanlar olarak göze çarpıyor. Yazın kuruduğu ifade edilen dereyi, Murat Dağı’ndan gelen, Eğlence köyünün Karadona yaylası ve Namazdere’ye ve bu yolla da burada kurulan göletten taşan su besliyor. Gediz Nehri’nin bir kolu olan Dikendere’nin tertemiz suyu bir dönem içme suyu olarak kullanılmak istenildi. Dikendere vadisinin bulunduğu bölgeye DSİ tarafından 50 milyon metreküplük kapasitede bir baraj yapılacaktı. Fakat buradan elde edilecek suyun kente pompalanması için ciddi elektrik maliyeti olacağı için bu proje hayata geçirilmedi.
DİKENDERE İÇİN BİR DÖNEM HAZIRLANAN PROJE, ELEKTRİK MALİYETİNE TAKILMIŞTI
Bir dönem Uşak Belediye Başkanlığı yapan Mesut Apaydın tarafından yapımı istenen proje kapsamında yılda en az 10 milyon metreküp su üretimi hedeflenmişti. O dönemde Küçükler Barajı’nın yeni bitmesine rağmen ileride yaşanacak olası bir su sorununa karşı Dikendere’nin suyunu da kentte kullanmayı öngören dönemin Başkanı Mesut Apaydın, proje için o dönemde 40 milyon TL’lik bir bütçesinin ayrıldığını duyurmuştu. Fakat Apaydın’ın görev süresinin dolmasıyla birlikte, proje rafa kalktı. Projenin rafa kalkma gerekçesi ise daha sonra gelen belediye yönetimlerince, bölgeden kente suyun aktarımı için harcanacak olan yoğun elektrik maliyeti olarak gösterildi. Fakat günümüzde yaşanan kuraklık sorunuyla birlikte Dikendere’nin suyu da kıymetli hale geldi. Geçtiğimiz yaz kuraklıkla mücadele eden ve şu anda görevde olan Uşak Belediyesi yönetimi, Dikendere projesini uzun vadede gündeme alabileceklerini ifade etti. Uşak Belediyesi, uzun vadede Dikendere'nin suyunun kente kazandırılması için planlama yapılabileceğini bildirmişti.
DİKENDERE’NİN BULUNDUĞU YERDE AKAN SU GAYET TEMİZ VE BERRAK
Dikendere’nin suyunu özellikli kılan bir diğer unsur ise suyun tertemiz olması. Çünkü son yıllarda Uşak, Manisa ve Aydın’da yer alan OSB’lerdeki arıtma tesisinden deşarj edilen sular nedeniyle bölgedeki su kaynakları ve dolaylı olarak toprakta yoğun bir kirlilik yaşanıyor. Dikendere, OSB’lerden uzak olması ve çıktığı noktada her hangi bir kirlilik unsurunun bulunmaması nedeniyle çok temiz akıyor. Suyu tüketilebilecek noktada olan Dikendere’den hayvanlar da çoğu zaman su içiyor ve hayatlarına devam ediyor. Ayrıca suyu temiz olan Dikendere sayesinde, kentte bazı tarımsal alanlar sulanabiliyor. Bu açıdan bakıldığı zaman Dikendere gibi diğer alanların da temiz kalması durumunda, tarım ve hayvancılığın önünün açılacağı da aşikar. Dikendere’den gürül gürül akan minik bir şelale de mevcut. Her ne kadar küçücük bir şelale de olsa, temiz akan su, geleceğe dair iyimser bir düşünceye kapılmaya yetiyor.