Yaşam

Başıboş köpekler büyük bir sorun ama kurumlar buna karşı duyarsız

Başıboş köpeklerin toplum sağlığı için büyük bir tehdit barındırdığını belirten Uşak Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Ömer Karahan, şu uyarıları yaptı:

Abone Ol

Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Ömer Karahan, başıboş köpeklerin insan hayatı için çok büyük bir tehdit barındırdığını ve bunun üniversiteler ve belediyelerin yapacağı çalışmalarla çözülebileceğini söyledi.

Kist hidatik isimli hastalık hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ömer Karahan, Türkiye genelindeki köpek ısırma ve kuduz haberlerinin başı boş köpek meselesini tekrar gündeme getirdiğini belirtti. Başıboş köpeklerin ısırma ve kuduz dışında daha önemli bir mesele olduğunu belirten Prof. Dr. Ömer Karahan, “Başı boş köpek meselesi yine Türkiye’nin gündemine düştü. Birileri zarar görünce veya kuduz meselesi ortaya çıkınca, köpek meselesi ortaya çıkıyor. Başıboş köpek meselesi, Türkiye’nin sorunudur ve bu birkaç kişinin senede kuduz olmasından öte bir meseledir.  Kist Hidatik (Kistik Ekinokokkoz) diye bir hastalık var ve bu hastalık ABD’de bitmiş. Ortadan kalkmış ve yıllar önce ABD’deki bir dergide bu konuyla ilgili şu vardı; ABD’deki bir vatandaşta kist hidatik olmaz. ABD’de birinde kist hidatik varsa, bu vatandaş Ortadoğu veya diğer ülkelerden gelmiş denilmişti. Onlar bu işi bitirmiş ve dağlardaki yaban hayvanlarında dahi temizlemiş. Buraya atılan yem ve etlerde temizleyici ilaçlar verilmiş” dedi.

BİZDE YILLIK 3 BİN KİŞİYE BU TANI KONUYOR

“Bizde ise hala bu işin önemi bilinmiyor. Her yıl bu ülkede 2 bin 500 ila 3 bin kişi yeni kist hidatik tanısı konuyor” diyen Prof. Dr. Ömer Karahan, şöyle konuştu: “En çok akciğer, dalak ve karaciğer ve beyin de dahil olmak üzere yerleşen bir kistik hastalık. Bu hastalık köpeğin bağırsağında yaşayan bir bakteri tarafından gelişiyor. Bu bir zoonoz ve aslı keçi, koyun ve sığır gibi hayvanların taşıdığı hastalık. Köpeğin bağırsağındaki bakteri dışkıyla doğruya bırakılıyor ve bunu yiyen sığır türü hayvanlarda oluşuyor. Binlerce hayvanın canı da tehlikeye giriyor. İşte üniversite bunu tespit edecek ve kamuoyunda hastalığın önemini anlatacak.”

BEN ÜZERİME DÜŞENİ YAPTIM, AMA KURUMLAR ÇOK CİDDİYETSİZ

Kendi sorumluluğunu yerine getirdiğini belirten Prof. Dr. Ömer Karahan, şöyle dedi: “Bu soruna bir çözüm sen niye geliştirmedin diyebilirsiniz. Ben üzerime düşen sorumluluğu yerine getirdim. 1990’da Konya’da bunun temizlenmesi için bir proje hazırladık ve TÜBİTAK’tan kaynak yetersiz diye bir cevap aldık. Mahallinde, Konya’da bir şeyler yapalım istedik ve o zaman popüler bir belediye başkanı vardı ve kendisi akademisyendi. Ama O’na da kabul ettiremedik. Sadece dişi köpeklerin kısırlaştırılması işini yapmak istedik ve hepsinin parazit ilacını kullanmış olacaktı. Bu olunca kist hidatik meselesi bitecekti. O zaman Aslanlı Kışla vardı ve yeni boşalmıştı. Konya’daki köpeklerin toplanması ve kısırlaştırılması ve o köpeklerin mevlit ve düğünlerdeki yemek artıklarıyla beslenmesi şeklinde, başı boş köpek meselesinin halledilmesi ve bunun örnek bir proje olmasını tasarladık ve lanse ettik ama destek alamadık. Belediyeler sözüm ona köpeklerle ilgili bir çalışma başlatıyorlar. Kulaklarına bir küpe takıyorlar ve o köpekler güvenilir köpek haline geliyorlar. Belediyelere bu konuda yazı yazdık kısırlaştırma işini de sorduk ve yüzde 95’i cevap dahi vermedi. Maalesef kurumlarımız insan sağlığı konusunda ciddiyetsiz. Maddi ve manevi olarak bu milletin insan varlığı heder olup gidiyor”.