Atapark, pazaryeri gibi kullanılmasın

İnsanların akşam saatlerinde sakin bir ortam istediği bir çağda yaşıyoruz ve buradaki görüntü bir kente yakışmıyor. Şehir merkezinde zaten yeterince pazaryeri kuruluyor ve lunapark da mevcut.
Kafeteryaların ve nargile satan yerlerin (güya dumansız hava sahası var. Hepsi duman altı) mantar gibi bittiği bir bölgede, bu tip bir ortam, sadece ve sadece trafik yükünü ve gürültüyü artırır.
Gidenlerin sadece kafasını ağrıtan bir alanla ilgili belediyedeki bazı yetkili arkadaşlarla görüştüm. Onlar da bana gürültüye bir çözüm bulma sözü verdiler.
Belediye Başkanı Mehmet Çakın, bu alanın normal şartlarda 30 gün kiraya verileceğini ve sonra kaldırılacağını, Ramazan ayından önce gazetecilerle bir araya geldiğinde açıklamıştı ve bu eksik olmakla birlikte doğru bir karardı. Eksik diyorum, çünkü burada hiçbir şekilde bu tip mevzulara izin verilmemeli.  Çünkü 1 ay diye başlanıyor ve sonra kışa kadar bu alan işgal ediliyor.  
Normalde burası, çocukların bisiklet bindiği, tek kale maç yaptığı ve anne-babalarının cebinden tek kuruş çıkmadan eğlendikleri bir alan… Oysa bu pazardan bozma mevzu işin içine girince her şey paraya dönüşüyor. Çocuk diyince bizde akan sular durur ve ebeveynler, 3’er dakikalık eğlencelere 7 buçuk TL ödemek zorunda kalıyorlar. Çocuk, 4 tane zımbırtıya binse etti mi sana 30 TL… Bunun dondurması, suyu ve şusu busu derken oldu mu sana 50 TL… (Oturunuz evinizde be yaaaJ))…  
En çok merak edilen mevzu da, belediyenin buradan elde ettiği kazançtır.  Ve bu konuda henüz net bir cevap almasam da, belediye için çok da kayda değer bir gelir olduğunu düşünmüyorum.
Başkan Çakın’a da küçük bir tavsiyede bulunmak istiyorum.
“-Başkanım millet eğlenceye bayılıyor. Bilhassa ev hanımları istiyor bunu ve halk çok memnun”…  gibi sözler lütfen sizi yanıltmasın…
SEVGİYLE KALIN…
ALİ ARASLI